12-18 NİSAN KALP SAĞLIĞI HAFTASI
Kayseri Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer ŞAHİN “Kalp Sağlığı Haftası” hakkında bilgiler verdi.
Kalp ve damar hastalıkları konusunda bilinç düzeyini artırmak ve farkındalık sağlamak amacıyla her yıl nisan ayının ikinci haftası kalp sağlığı haftası olarak kutlanmaktadır. Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada ve ülkemizde en önde gelen ölüm nedenidir. Her yıl yaklaşık 18 milyon insan bu nedenle hayatını kaybetmektedir. Dünya sağlık örgütünün tahminlerine göre önlem alınmazsa 2030 yılında tahminen yıllık 23 milyon insan kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedecektir. Kalp damar hastalıkları genetik faktörlerin yanı sıra beslenme ve yaşam tarzı ile yakından ilişkilidir. Dünya sağlık örgütü verilerine göre değiştirilebilir risk faktörleri olan kan basıncı, obezite, kolesterol yüksekliği ve sigara kullanımın kontrol altına alınması ile kalp hastalılarında önemli derecede azalma sağlanacaktır. Hareketsiz yaşam, uyku bozuklukları ve stres gibi durumlarda kalp hastalığına yakalanma riskimizi artırmaktadır. Yaşam tarzımızda yapacağımız olumlu değişiklikler ile kalp ve damar hastalıklarından korunabiliriz.
Obezite ve fiziksel aktivite yetersizliği çocukluk çağından itibaren tüm dünyada artış göstermekte ve ileriki yıllarda kalp damar hastalığı sıklığını artırması öngörülmektedir. Özellikle karın tipi şişmanlık kalp damar hastalığı açısından risklidir. Erkeklerde ideal bel çevresi değeri 94 cm ve kadınlarda 80 cm’nin altıdır. Haftada en az 3gün ve en az 45 dakika yapılacak hızlı tempo yürüyüş ya da günlük 10.000 adım hedefi bile gözle görülür değişiklikler oluşturarak kalp damar hastalığı riskimizi azaltacaktır.
Günümüzde giderek daha fazla insan, şeker, tuz, doymuş yağ ya da trans yağ içeriği yüksek olan işlenmiş gıdalar tüketmektedir. Meyve ve sebzeler açısından zengin olan “Akdeniz Tipi Beslenme Alışkanlığı” adını verdiğimiz, kalp sağlığı dostu beslenme şekli, kalp hastalığı ve inmeden korunmaya yardımcı olur. Günlük tuz tüketimimizi bir tatlı kaşığı (5 gr) ile sınırlandırmak, karbonhidrat ve doymuş, trans yağ içeren gıdaları minimuma indirmek, mümkün olduğunca ev yemekleri ile beslenmek kalp hastalığı ve inme riskini azaltmaya yardımcı olacaktır.
Sigara içmeyelim, yanımızda içilmesine de müsaade etmeyelim. Unutmayalım ki pasif içicilikte kalp damar hastalığı riskini artırmaktadır. ‘Dumansız Hava Sahası’ sloganına uyalım.
Kan basıncı değerimizi yılda en az 3-4 kez ölçerek, yüksek değerlerde (>130/90 mmhg) başlanacak erken tıbbı tedavi ileriki yıllarda karşılaşacağımız kalp hastalığı riskini azaltacaktır. Yine düzenli olarak açlık şekeri düzeylerimizi ve kolesterol düzeylerimizi ölçtürerek erken teşhise olanak sağlayabiliriz. Unutmayalım ki kalp ve damar hastalıkları önlenebilir hastalıklar grubundadır.
Ülkemizde ve dünyada son bir yıldır pandemi nedeniyle büyük bir sağlık mücadelesi verilmektedir. Bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi, kalp damar hastalıklarıyla mücadele eden bireyler COVİD-19 enfeksiyonu için yüksek risk grubunda yer almaktadır. Bu nedenle kalp damar hastalığı olan bireyler ve yakınları bu konuda daha hassas olmalı, maske-mesafe ve temizliğe dikkat etmelidir. Pandemi döneminde gördük ki, kalp hastaları semptomları olsa dahi hastanelere başvurmakta korku yaşadılar. "Evde kal" çağrısı kalp krizi geçiren ya da şikayetleri kötüleşen kalp hastalarını kapsamamaktadır. Bunun yanında doktorunuzun bilgisi dışında kalp ilaçlarınızı kesmek veya dozunu değiştirmek çok tehlikeli olabilir ve durumunuzu daha da kötüleştirebilir. Basında yüksek tansiyonu tedavi etmek için yaygın olarak kullanılan bazı ilaçların (ACE inhibitörleri ve anjiotensin reseptör blokerleri) korona virüs enfeksiyon riskini ve şiddetini artıracağına dair haberlerle karşılaşılmaktadır ancak bu durumun herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur. Bu nedenle tansiyon ilaçlarının reçete edildiği gibi kullanılması büyük önem arz etmektedir.
Kalp damar hastaları evde geçirdikleri süre içerisinde düzenli ve iyi beslenmeye, ev içi egzersizler yapmaya, düzenli uykuya ve ilaçlarına dikkat ederek bu zorlu süreci atlatacaklardır. Ülkemizde Covid 19 enfeksiyonuna karşı yürütülen aşılama programına özellikle kalp damar hastalığı olan bireylerin yeterli hassasiyeti göstermeleri çok önemlidir.